Türk edebiyatının değerli isimlerinden biri olan Süha Oğuzertem, 2023 yılında gerçekleşen trajik bir yangında hayatını kaybetti. Eserleriyle birçok okuyucunun kalbine dokunan Oğuzertem, gerek romanları gerekse hikayeleriyle edebiyat dünyasında kendine sağlam bir yer edinmişti. Bu acı kayıpla birlikte, edebiyat çevrelerinde derin bir üzüntü hakim oldu. Oğuzertem'in hayatı ve eserleri, Türk edebiyatındaki önemi üzerinde durulacak pek çok konu barındırıyor. Bu yazıda, Oğuzertem’in yaşamına ve edebi kariyerine daha yakından bakacağız.
1965 yılında Ankara'da dünyaya gelen Süha Oğuzertem, genç yaşta edebiyatla tanıştı. Ortaöğrenim yıllarında çeşitli dergilerde yazdığı hikayeleriyle dikkat çekmeye başladı. 1980'li yıllarda yazmaya başladığı romanlar, onun gerçek bir edebiyatçı kimliğine bürünmesine yol açtı. Oğuzertem, eserlerinde genellikle insan ilişkilerine, toplumsal meselelerle ve bireyin iç dünyasına odaklanarak okuyucularıyla derin bir bağ kurmayı başarırdı. 1990'lı yıllarda yayımlanan "Yalnız Gözler", onun en çok bilinen romanlarından biri haline geldi ve bu eser, yazarın kariyerinde bir dönüm noktası oldu.
Oğuzertem’in romanları, sadece birer kurgu olarak kalmayıp, aynı zamanda sosyal eleştiriler içeren başyapıtlar olarak öne çıkıyordu. "Saklı Gerçekler" adlı romanında, toplumsal tabuları cesurca ele alarak okuyucularını düşündürmeyi başarmış, edebiyat çevrelerinde büyük bir yankı uyandırmıştı. Kendine özgü anlatım tarzı, sade ama etkili dili ve güçlü karakterleriyle, okuyucularının hafızasında kalıcı bir yer edindi. Zamanla bir çok ödül kazanan Oğuzertem, Türk edebiyatına olan katkıları nedeniyle birçok edebiyat derneği ve kurumdan takdir gördü.
2023 yılında, hayatının baharında trajik bir olayla hayatını kaybeden Süha Oğuzertem, edebiyat dünyasında büyük bir kayıp olarak değerlendirilmektedir. Yangın, 5 Eylül 2023 tarihinde geç saatlerde Oğuzertem’in yaşadığı evde meydana geldi. Olayın ardından hemen itfaiye ve sağlık ekipleri olay yerine intikal etti, ancak ne yazık ki Oğuzertem’in hayatını kurtarmak mümkün olmadı. Yangının çıkış nedeni henüz kesin olarak belirlenemedi. Ancak, bu trajik olay, sadece bir yazarın kaybı değil, aynı zamanda Türk edebiyatının önemli bir sesinin yok olması anlamına geliyor.
Oğuzertem’in ailesi, arkadaşları ve edebiyatseverler, onun kaybı nedeniyle derin bir üzüntü içerisindeler. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarla, pek çok kişi Oğuzertem’in eserlerini hatırlatırken, hayatına dair anılarını paylaştı. Edebiyat camiasında Oğuzertem’in izlerini yaşatmaya yönelik birçok etkinlik planlanmaya başladı. Oğuzertem adına yapılacak anma etkinlikleri, birçok edebiyatsever arasında büyük bir heyecanla karşılandı. Türk edebiyatının bu önemli isminin anısı, yazdığı eserlerle yaşamaya devam edecektir. Türk edebiyatı, Oğuzertem gibi büyük bir ismi kaybettiği için yas tutarken, onun mirası nesiller boyunca sürecektir.
Sonuç olarak, Süha Oğuzertem’in yaşamı, Türk edebiyatına olan katkıları ve trajik ölümü, birçok insanı derinden etkilemiştir. Edebiyatın, bireyler üzerindeki etkisi, tam da bu tür kayıplarla daha fazla hissediliyor. Oğuzertem’in kaleminden çıkan eserler, yalnızca hikaye anlatımının ötesinde, insanlığın derin içsel yolculukları üzerine düşündürücü birer pencere açıyordu. Okuyucuları ve sevenleri onu unutmamak için sürekli olarak eserlerini anarak, onun anısını yaşatmaya devam edecektir. Buradan yola çıkarak, edebiyat camiasının bu acı kayıptan sonraki süreçte nasıl bir dönüşüm yaşayacağını da hep birlikte göreceğiz.