Esra Erol'un televizyon programında ortaya çıkan sahte Mehdi vakası, büyük bir dolandırıcılık skandalını gözler önüne serdi. Kendini Mehdi olarak tanıtan bir kişi, birçok vatandaşı manevi ve dini duygularını istismar ederek dolandırdığı iddiasıyla gündeme geldi. İddiaya göre, sahte Mehdi, özellikle maddi zorluklar çeken ve manevi arayış içinde olan insanları hedef alarak, onlardan yüklü miktarda para topladı.
Programda yer alan mağdurlar, bu kişinin kendisini Mehdi olarak tanıttığını ve onlara çeşitli vaatlerde bulunduğunu anlattı. Bazı mağdurlar, tüm birikimlerini bu kişiye kaptırdıklarını ve dolandırıldıklarını ifade etti. Sahte Mehdi'nin, insanların dini inançlarını sömürerek büyük bir vurgun yaptığı ortaya çıktı. Özellikle manevi olarak zor zamanlar geçiren kişileri hedef aldığı belirtilen dolandırıcının, insanların güvenini kazandıktan sonra yüklü miktarda para talep ettiği öğrenildi.
Esra Erol’un programında mağdurların itirafları ve yaşadıkları zor anlar, izleyiciler üzerinde derin bir etki yarattı. Programda yer alan mağdurlar, sahte Mehdi’nin dini söylemleri ve vaatleriyle onları etkilediğini, ardından maddi olarak zor durumda kaldıklarını belirttiler. Durumun ciddiyeti ve mağdur sayısının artmasıyla birlikte olay yargıya taşındı. Yetkililer, bu tür dolandırıcılık olaylarına karşı vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Sahte Mehdi skandalı, toplumun manevi değerlerinin nasıl kötüye kullanılabileceğini bir kez daha gösterirken, programda tartışılan bu olay, dini inançların nasıl dolandırıcılık aracı haline getirilebileceğini gözler önüne serdi. Olayın ardından mağdurların birçoğu hukuki süreç başlatarak, kaybettikleri maddi varlıklarını geri almak için mücadeleye başladı.