Son yıllarda sosyal medya, gençler için bir iletişim aracı olmanın ötesine geçerek, yaşamlarının her alanında etkili bir faktör haline gelmiştir. Gençlerin sosyal medya platformlarında sergilediği bazı davranışlar, eğlenceli ya da "havalı" olarak algılansa da aslında son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Bu yazımızda, ergenler arasında yaygınlaşan ve hayatlarını riske atan bu tehlikeli trendleri inceleyeceğiz.
Günümüzde, özellikle ergenler sosyal medyada daha aktif hale gelmiş durumda. TikTok, Instagram ve YouTube gibi platformlar, gençlerin kendilerini ifade etme biçimlerini, arkadaşlarıyla etkileşim kurma şekillerini ve toplumsal normları yorumlama tarzlarını doğrudan etkiliyor. Ancak sosyal medyanın sağladığı bu geniş alan, beraberinde bazı riskler de getiriyor.
Ergenler, bu platformlarda popüler olma arzusuyla bazen düşünmeden hareket edebiliyorlar. Örneğin, son zamanlarda özellikle TikTok üzerinde "challenge" olarak adlandırılan eğlenceli yarışmalar, gençlerin dikkatini çekiyor. Ancak bu yarışmalar çoğunlukla tehlikeli davranışları teşvik ediyor. Pompalayıcı hareketler, yüksekten atlamalar, yanıcı maddelerle yapılan deneyler gibi riskli eylemler, gençlerin canını tehlikeye atabiliyor.
Ergenlerin bu tehlikeli trendleri benimsemelerinin birçok psikolojik nedeni bulunmaktadır. Birincisi, aidiyet duygusudur. Gençler, sosyal medya üzerinden arkadaşlarıyla bağlantıda kalarak, onay alma ve grup içinde kendilerini gösterme çabasına giriyorlar. Başka bir neden ise, "viral olma” arzusudur; gençler, izlenme ve beğeni sayısı arttıkça yaşadıkları heyecanın katlandığını düşünebilirler. Bu durum, gençlerin kendilerini riske atarak dikkat çekme tercihlerine yol açmaktadır.
Sosyal medya fenomenlerinin oluşturduğu idol algısı, gençler üzerindeki etkiyi daha da artırmaktadır. İnfluencerlar, genellikle dikkat çekici ve bazen de riskli davranışlarla ön plana çıkarken, gençler bu davranışları taklit etme eğiliminde oluyorlar. Örneğin, bir akım olarak görülen "ölüme meydan okuma" uygulamaları, beraberinde ciddi yaralanmalara ve hatta can kayıplarına neden olabiliyor. İşte bu durum, toplumun gençler üzerindeki baskısını ve sosyal medya kullanımında dikkat edilmesi gereken noktaları bir kez daha gündeme getiriyor.
Bu tür tehlikeli davranışların sosyal medya ile birleşimi, yalnızca bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de alarm zillerini çaldırmaktadır. Ebeveynler, öğretmenler ve toplumun diğer bireyleri, gençlerin bu riskli davranışlarını anlamalı ve bu konudaki farkındalığı artırmak için çaba sarf etmelidir. Gençlerin teknoloji ile sağlıklı bir ilişki kurabilmesi adına eğitici programlar ve bilgilendirici kampanyalar geliştirilmelidir.
Sonuç olarak, sosyal medya gençler için çok çeşitli fırsatlar sunarken, beraberinde getirdiği tehlikelerle de gözleri korkutmaktadır. Ergenler, bu platformlarda kendilerini ifade etmeye çalışırken, düşünmeden hareket etmekten kaçınmalı ve bu tür tehlikeli trendlerin ardındaki riskleri fark etmelidir. Unutulmamalıdır ki, "havalı" görünmek uğruna hayatlarını riske atmak, gençlerin sağlığını tehlikeye atabilir ve telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşı karşıya bırakabilir.