Gazze'de devam eden çatışmalar ve sağlık sisteminin çökmesi, doktorları zorlu bir durumla karşı karşıya bırakıyor. Bölgedeki hastanelerdeki sınırlı kaynaklar ve artan hasta sayısı, bebeklerin tedavi süreçlerini ciddi şekilde etkiliyor. Özellikle yenidoğan bebeklerin yoğun bakım ihtiyacı gün geçtikçe daha da artıyor. Birçok doktor, yüksek enfeksiyon riski taşıyan bebekleri aynı kuvözde tedavi etmek zorunda kaldıklarını ve bu durumun çocukların yaşamlarını tehdit ettiğini ifade ediyor.
Son yıllarda Gazze, hem fiziki hem de psikolojik olarak çok zor bir dönemden geçiyor. Sağlık sisteminin tamamen çökme noktasına gelmesi, çocukların yaşamını tehdit eden bir dizi sorunun ortaya çıkmasına neden oldu. Yenidoğan bebekler, sağlık hizmetlerine erişimde büyük zorluklarla karşılaşırken, mevcut kaynaklar da yetersiz kalıyor. Doktorlar, kritik durumda olan bebekleri kurtarmak için ellerinde kalan son imkanlarla mücadele ediyorlar. Ancak, bu azalan kaynaklar ve artan hasta sayısı nedeniyle, birden fazla bebeği aynı kuvözde tutmak zorunda kalıyorlar. Bu durum, enfeksiyon riskini artırıyor.
Dr. Elham Amro, bölgedeki bir hastanede çalışan bir pediatri uzmanı olarak, yaşanan zorlu koşulları gözler önüne seriyor: "Kuvözlerimiz az, ancak bebeklerimizin sayısı giderek artıyor. Her gün, birkaç bebek enfekte geldiğinde, aynı kuvözde tedavi etmek zorundayız. Bu, hem bebekler hem de sağlık ekipleri için korkutucu bir durum." Her bebeğin kendi kuvözünde tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Amro, bu durumun yaratabileceği olumsuz etkilerin altını çiziyor.
Gazze'deki sağlık krizinin çözümü için uluslararası toplumdan acil yardımlar bekleniyor. Ancak, ulaşım ve dağıtım konusundaki sıkıntılar, bu yardımların etkili bir şekilde bölgeye ulaşmasını engelliyor. Birçok sivil toplum kuruluşu ve yardım derneği, Gazze'deki hastanelere gerekli tıbbi malzemeleri ve kuvözleri sağlamaya çalışıyor. Ancak, bu yardımlar yetersiz kalıyor. Uluslararası çapta bir çözüm arayışı, hem devletler hem de insan hakları örgütleri tarafından sürekli gündeme getiriliyor.
Dr. Amro, bu yardımların artırılması ve bölgedeki sağlık sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor: "Eğer bu sağlık sistemini güçlendirmezsek, gelecek nesillerimizin sağlığını tehlikeye atmış oluruz. Bir bebek kaybetmek, sadece bir insanı kaybetmek değil; tüm geleceğimizi kaybetmek demektir." Bu nedenle, bebeklerin tedavi süreçlerini sağlam bir temel üzerine inşa etmek, sadece yerel değil, uluslararası bir sorumluluk olarak görülüyor.
Sonuç olarak, Gazze’deki sağlık krizi, hem bebekler hem de sağlık çalışanları için derin bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Doktorlar, en azından bebeklerin güvenli bir şekilde tedavi edilebileceği bir ortam sağlanana kadar mücadelelerine devam edeceklerini belirtiyor. Ancak bu mücadele, uluslararası dayanışma ve yardımlarla daha da güçlenebilir. Uzmanlar, sağlık sisteminin restorasyonu ve ele alınan acil durum projelerine öncelik verilmesi gerektiğini ifade ediyor. Aksi halde, bu durum, gelecek nesillerin sağlığı üzerinde kalıcı etkiler bırakabilir.